Hataylı depremzede: Deprem bizi yerle bir edene kadar durmadı
HATAY’ın Antakya ilçesinde depremde çöken evlerinde yaralanan eşi İlknur Akpınar (49) ile birlikte hayatta kalan Hasan Akpınar (55) çevrelerinden yardım istediklerini belirterek, “Yardım istedim. çevre ama herkes enkaz altındaydı.Allah düşmanıma bile kimseye böyle bir şey yaşatmasın.55 “Ben yaşlıyım, hayatımda böyle bir şey yaşamadım. Deprem bizi yerle bir edene kadar durmadı” dedi.
Kahramanmaraş’ta 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremde yaralanan bazı kişiler, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi edilmek üzere Edirne’ye getirildi. 7 yaralının tedavisi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Çopuroğlu ve ekibi tarafından sürdürülüyor. Tedavileri devam eden depremzedeler hakkında bilgi veren Prof. Yaralılar ve tedavi olabilecekler orada tedavi edildi ama bu taraflara sevk edilebilecekleri tedavi etmeye devam ediyoruz.Hastalarımız önce buraya geliyor.Müdahale geçirenler var.Burada müdahale edenler var. Kendi imkanlarıyla gelenler var.Hepsinin tedavisini üstlendik ve devam ediyoruz.Şu anda 7 hastamız var.İlk müdahaleleri yapıldı genel durumları iyi.Kaybedenler var. Genel durumu ağır bakıma muhtaç olan hastamızın şu an durumu yok. Serviste takiplerini yapıyoruz. Şu an durumları stabil” dedi.
prof. Dr. Ama ertesi sabah hepsi kaybolabilir. Bu nedenle önemli bir desteğe ihtiyaç var. Burada da destek veriyoruz” dedi. Trakya Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Eşref Selçuk, depremin ikinci gününde Trakya Üniversitesi’nin harekete geçerek Elbistan’a ulaştığını söyledi. Selçuk, “Hemen hastaneye ulaştık. Orada Türkiye’nin dört bir yanından doktor arkadaşlarımızla birlikte müdahalelere başladık. Dişi çıkan hastalara müdahale ettik. Ardından hemen ameliyatlarına girdik. Hastaları sevk ettik. Yakınlarının burada olduğu hastaların tedavisi 1.300 kilometre mesafede devam etti.’YARDIM İSTEDİM AMA HERKES YIKILDI’Hasan Akpınar, eşi İlknur Akpınar ile Antakya’daki depremde evlerinde uyuyakaldıklarını belirterek, Hatay’da Akpınar, “Hala anlatırken tüylerim diken diken oluyor. Karım beni uyardı, ‘Titriyor. Daha az ziyan dediğim yerde kalırdım. Sarsıntı devam ederken eşimle birlikte olduğum kısım çöktü. Ön tarafa beton çökünce ben sırt üstü düştüm eşim de avlunun kenarına düştü. Ben düşerken sağ bacağına 3 tane kerpiç düştü. 2.5 metrelik bir duvar da üzerime düştü. Çıkarmaya çalışıyorum ama çok zahmetli. Diğer kerpiç tuğlaları alıp üzerimdekileri kırdım. Ayağımı kurtardım, eşime gittim. Ben de ayağını çektim. Yardım istedim ama herkes enkaz altındaydı. Kimse kimseye yardım edemez. Ben çıktıktan sonra karımın erkek kardeşleri geldi. Sırtına yüklediler. Boş bir ara sokağa girdik ve kurtulduk” dedi. Depremin uzun sürdüğünü ifade eden Hasan Akpınar, “55 yaşındayım, hayatımda böyle bir şey yaşamadım. Deprem bizi yerle bir edene kadar durmadı. Kızlarımdan biri dışarıdaydı. Gobur” ayrıca arkadaşının yalnız olmayacağını da söyledi.” Kampüse gitti. Allah’a şükür evde değillerdi. Onları çıkarmadan evden çıkamazdım. Çok zaman kaybederdik, daha ağır hasar alırdık. Ancak bunun için Tanrı’ya şükürler olsun. Allah herkesten razı olsun. Buraya gelene kadar devlet ve özel şirketlerden çok faydalandık. En azından eşofmanla çıkıp sırılsıklam olacak gibi değiliz. Kıyafetler geliyor, değiştiriyoruz. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Düşmanıma bile değil” dedi.’KAPA VE KURALLAR BENİ ÜZDÜ’ Depremde uyuyakaldıklarını söyleyen İlknur Akpınar, “Eşimle yatıyorduk, sarsıldık. “Terasa çıktık. Eşimle birlikte sarsıntının geçmesini bekledik ama ikincisi bizi yakaladı. Bahçeye düştüm, üzerime kerpiç ve moloz düştü.” düştü ama karım ayakta kaldı. Enkaz eşimin üzerine de düştü. Ondan sonra zaten ‘İmdat maydat’ diye seslendi, herkesin başı dertte. Sonra abilerim geldi, çok yakın oturuyorduk. 4 bacağının kırıldığını belirten Akpınar, “Ameliyat oldum platin taktılar. Çok şükür bana iyi bakıyorlar, iyiyim. İzmir’den Hatay’a ambulans geldi. İzmir Dörtyol’a getirdiler. Orada döküldüler. Biraz ağır olduğu için Adana’ya götürmüşler. Çukurova Devlet Hastanesi’nde ayağıma demir vurdular. Orası çok ağır olduğu için damadım ‘Anne sana Edirne’de daha iyi bakarlar, orası daha sakin’ dedi. O yüzden buraya tek başımıza geldik” dedi.
Gözyaşı döken Akpınar, “Her şey gitti. Antakya’da doğup büyüdüm. Memleketimiz gitti bir şey kalmadı. Taş üstünde taş kalmadı. Çok şükür ailemizden bir kaybımız yok.”